Alevilerin tavşan yememesinin nedeni oldukça merak edilen bir konudur. Bu konunun birden fazla nedeni bulunur.
Alevilik inancında tavşan yemenin doğru olmayacağına inanılabilir.
Alevi İnancı Sahiplerinin Tavşan Eti Yememesinin Nedenine Dair İnanışlar
Alevilerin tavşan eti yememesine dair inanışlar başlıca şunlardır:
Muaviye Ve Yezid’in Ruhunun Tavşan Ruhuna Bürünmüş Olduğuna Dair İnanış
Muaviye ve Yezid’in ruhunun tavşan ruhuna büründüğüne dair inanış, gerçek değildir ve kaynağı belirsizdir.
Bu tür iddialar, genellikle sözlü gelenekler veya popüler kültürde ortaya çıkan hurafelerdir.
Bu inanışın kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı kaynaklarda Muaviye ve Yezid’in İslam tarihinde tartışmalı bir konuma sahip olmaları ve eleştirilere maruz kalmaları nedeniyle, bu iddiaya karşı bir tepki olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Alevilik inancında Muaviye ve Yezid’in ruhlarının tavşan ruhuna büründüğüne dair bir inanış yoktur.
Alevilik, İslam’ın bir mezhebi olmakla birlikte, diğer İslam mezheplerinden farklı birçok özelliği ile tanınır. Ancak, bu inanış Alevi inancında yer almamaktadır.
Alevilikte, insanların ruhları ölümünden sonra Allah’a döner ve ruhlarının hesabı verilir.
Alevilikte insanın varlığı, özgür iradesi, sevgi ve hoşgörüye dayalı bir yaşam felsefesi üzerine kuruludur.
Alevilikte, insanlar arasında ayrım yapmadan herkesin eşit olduğu ve sevgi, hoşgörü ve kardeşlikle yaşanması gerektiği öğretilir. Bu nedenle, Muaviye ve Yezid’in ruhlarına atfedilen tavşan inanışı Alevilik ile ilişkili değildir.
Hz. Muhammed’İn Tavşan Yemeyi Reddettiğine Dair İnanış
Hz. Muhammed’in tavşan yemeyi reddettiği şeklinde bir inanış İslam kaynaklarında yer almamaktadır. Bu inanışın kaynağı, bazı sözlü gelenekler veya popüler kültürde ortaya çıkan hurafeler olabilir.
İslam’da, besinlerin helal ve haram olarak nitelendirildiği, tüketilip tüketilmeyeceği ise bu kategorilere göre belirlenir.
Tavşanın helal veya haram olduğuna dair tartışmalar olsa da, İslam’da tavşanın tüketilmesi helal kabul edilir.
Hz. Muhammed’in hayatı ve hadisleri ile ilgili bilgiler, İslam’ın kutsal kitabı Kur’an ve hadis kitapları aracılığıyla bize ulaşmaktadır.
Bu kaynaklar tavşan ile ilgili bir olayı veya sözü içermemektedir.
Dolayısıyla, Hz. Muhammed’in tavşan yemeyi reddettiği şeklindeki inanış İslam inancına uygun değildir ve gerçekçi bir temele dayanmamaktadır.
Tavşanın Kadın Gibi Adet Gördüğüne Dair İnanış
Alevilik inancında tavşanın kadın gibi adet gördüğüne dair inanış yoktur. Bu inanışın kaynağı belirsizdir ve çoğunlukla sözlü geleneklerden veya popüler kültürden kaynaklanır.
Alevilikte hayvanların haram veya helal olarak kabul edilmesi Kur’an’da belirtilen hükümlere uygun olarak belirlenir.
Tavşanın Uzuvlarının Yenmesi Yasak Olan Şu Hayvanlara Benzemesi: Bıyıkları Ve Bacakları Kediye, Ayakları Köpeğe, Kulakları Eşeğe, Burnu Fareye, Kuyruğu Domuza
Tavşanların yenmesi yasak olan hayvanlarla benzerlik göstermesi nedeniyle İslamiyet’te ve dolayısı ile Alevilik mezhebinde tavşan tüketmenin yasak olduğuna dair bir inanış ortaya çıksa da bu doğru değildir.
Hz. Ali’nin Atı Düldülün Bir Tavşan Tarafından Ürkütülmüş Olduğuna Dair İnanış
Hz. Ali’nin atı Düldül’ün bir tavşan tarafından ürkütüldüğüne dair bir inanış vardır.
Bu inanış, Alevilik ve Şiilikte yaygındır. Bu hikâye, Hz. Ali’nin savaşa gitmek üzere hazırlandığı bir günün sabahında, Düldül’ü yıkayıp tımar ettiği sırada gerçekleşmiştir.
Bir tavşanın gelip Düldül’ü görünce ürkmesi sonucu Düldül, Hz. Ali’nin ellerinden kaçarak bahçedeki ağaçlara doğru koşmuştur.
Hz. Ali, Düldül’ü bulmak için bahçede dolaşırken tavşanın Düldül’ü ürküttüğünü fark etmiştir.
Hz. Ali, bu olayın ardından tavşanı öldürmemiş, onu serbest bırakarak hayvanların korunmasına dikkat çekmiştir.
Muaviye’nin Bir Kedisi Olduğuna Dair İnanış
Muaviye’nin bir kedisi olduğuna dair inanış Alevilikte çok popüler bir inanıştır.
Bu kediye çok değer veren Muaviye’nin varlığı ve kedilerin de tavşanlara benzemesi dolayısı ile Alevilik inancında tavşan yenmemesine dair bir inanış oluşmuştur.